Haber

Polis Karakolunda İşkence ve Kötü Muamele Gördüğü İddiasıyla Baba Oğul’un Yargılandığı Davada Şikayetçinin Polise Zorlanması Kararı

FAHRETTİN ÖZTÜRK

İstanbul’un Ataşehir ilçesindeki Mustafa Kemal Paşa Polis Karakolu’nda ırkçılık ve işkenceye maruz kaldıklarını öne süren Roman asıllı Resul Bayır (41) ve oğlu Hüseyin Bayır (25), “kamu görevlisine hakaret” ve “edilmemelerini” istedi. kamu görevlisine karşı görevlerini yaparlar”. “Direnme” suçundan yargılandıkları davada, duruşmaya katılmayan müşteki polislerin zorla getirilmesine karar verildi.

Ataşehir ilçesine bağlı Mustafa Kemal Paşa Mahallesi’nde 31 Mayıs 2022’de düzenlenen bir düğüne katılan Roman asıllı Resul Bayır ve oğlu Hüseyin Bayır, bir ihbar üzerine düğün yerine gelen polislere hakaret ettikleri iddiasıyla gözaltına alındı. tezlerine göre gürültü raporu ve görevlerini yapmamak için direndiler. Baba Resul Bayır ve oğlu Hüseyin Bayır’ın iddiasına göre, onları Mustafa Kemal Paşa Karakolu’na götüren polisler tarafından işkence ve kötü muameleye tabi tutuldu.

BABA İÇİN 10 YAŞ 11 AYA KADAR, OĞUL İÇİN 7 YAŞA KADAR

Polis hakkında hata yapan baba-oğul Bayır’ın şikayeti üzerine polis hakkındaki soruşturma sürüyor. Polisin işlem yaptığı Resul Bayır ve Hüseyin Bayır hakkında “kamu görevlisine hakaret” ve “kamu görevlisinin görevini yapmamasına direnme” suçlarından Anadolu 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. . Baba Bayır için 2 yıl 3 ay 15 gün 10 yıl 11 ay, oğlu Bayır için 10 aydan 7 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Davanın bugün görülen ilk duruşmasına sanıklar Resul Bayır ve Hüseyin Bayır avukatlarıyla birlikte katıldı. Şikayetçi polis memurları İ.G., KA, S.Ç. ve YA duruşmaya katılmadı.

Bana ‘Senin romantizmin yok, Çingenen yok, vatanın yok, bayrağın yok’ DEDİ”

Mahkemede savunmasını yapan sanık Resul Bayır, olay günü ailesiyle birlikte düğüne davetli olarak katıldığını, düğün ziyafeti başladıktan yaklaşık 15 dakika sonra iki polisin geldiğini, müziği kapattığını söyledi. ve düğün sahibi ile görüştü. Bayır savunmasına şöyle devam etti:

“Şikayetçi KA ile daha önce aynı mahallede oturuyorduk. Beni oradan tanıyor. Beni görünce eliyle selam verdi. Daha sonra ailemle nikahtan ayrılmak için ayağa kalktım. İçeri girdiğimde KA’nın önünde nikahı bozmamı söyledi, ben nikahın sahibi olmadığımı söyledim, konuşmasını söyledim. ‘Anneni gururlandıracağım’ dedim ‘Vatanıma, dinime, bayrağıma hakaret eden, babam da olsa en aşağılıktır…’ dedim. Bir süre sonra 3 zırhlı polis aracı geldi. müşteki KA’ya ailemin yanımda olduğunu kendi aracımla karakola geleceğimi ve isterlerse yanıma polis bırakabileceklerini söyledim bunun üzerine KA sordu. diğer müşteki memur İ.G. bana karakola kadar eşlik etmesi için onu bana bıraktı.

“BEN İZİN VERİRKEN İSTASYONDAN ÇIKTIKTAN SONRA ‘KAÇIYORSUN’ DEDİLER VE TERS KELEPÇEYİ YAPTILAR”

Bunun üzerine karakola gittik. Oradaki görevliler bana çay ikram ettiler. Sonra memur KA bana tekrar küfür etmeye başladı. “Git buradan yoksa sana gösteririm. Beni gördüğün her yerde bana saygı göstereceksin. Sonra memur IG de gidebileceğimi söyledi. Karakoldan çıkarken KA izin vermelerine rağmen karakoldan kaçtığımı söyleyerek yanıma geldi. Beni yerde sürüklediler ve kelepçelediler. Bu şekilde onu karakola geri götürdüler. Söz konusu olayda polisleri görevlerini yapmamaları için görevle tehdit ederek direnmedim. Yapsaydım polis aracıma binmezdi, ben aracımla karakola gitmezdim. Ben de hakaret etmedim, suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum.”

Babasının ardından mahkemede savunma yapan Hüseyin Bayır, polise hakaret etmediğini ve görevini yapmamak için hiçbir şekilde direnmediğini söyleyerek suçlamaları reddetti.

“SAVCI İLE GÖRÜŞME TUTANAKLARINDA SAVCI’NIN İMZASI YOKTUR”

Mahkemede ifade veren sanıkların avukatları, dava dosyasında tebligat kaydı bulunmadığını, savcı ile görüşme tutanağının bulunduğunu ancak bu tutanakta savcının imzasının bulunmadığını savundu. Avukatlar savunmalarının devamında müvekkillerinin Roman kimliklerinin amaç olarak alındığını ve bunun etnik bir saldırı olduğunu savundu. Aktif bir soruşturma yürütülseydi müvekkillerinin mahkemede şüpheli yerine mağdur olarak bulunacağını kaydeden avukatlar, düğün sahibi ve diğer tanıkların soruşturmada tanık olarak kullanılmadığını söylediler.

“Savcılık ADİL YARGILANMA HAKKINI İHLAL ETMEKTEDİR”

Nikah yerini gösteren görüntülerin ve karakolu gören MOBESE görüntülerinin savcılık tarafından talep edilmediğini ve takip edildiğini savunan avukatlar, savcılığın müvekkillerinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini savundu. Müvekkiller ile müvekkilleri arasında işkence iddiasıyla yürütülen bir soruşturma olduğunu belirten avukatlar, polisin müvekkillerini keyfi uygulama ile gözaltına aldığını söyledi.

“DEVAM EDEN SORUŞTURMA KURULMUŞTUR”

Sanıkların avukatları, müvekkilleri Resul Bayır’ın iki dişinin kırıldığını, gözünün morardığını ve vücudunun çeşitli yerlerinde başka morluklar olduğunu ifade etti. Avukatlar, kamera görüntülerinin ilgili yerlerden istenmesini, devam eden soruşturma belgelerinin celpname ile tanıkların dinlenmesini talep etti.

DURUŞMAYA KATILMAYAN MÜŞTERİ POLİSLERİN ZORLA GETİRİLMESİNE KARAR VERİLDİ

Mahkeme heyeti, ifadelerin alınmasının ardından, varsa olayın kamera görüntüleri ile müştekiler hakkında işkence ve kötü muamele iddiasıyla devam eden soruşturma dosyasının istenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca usulüne uygun olarak çağrılan müşteki polislerin bir sonraki duruşmaya mazeretsiz olarak katılmadıkları gerekçesiyle zorla getirilmesine karar verdi.

Duruşma 7 Haziran 2023’e ertelendi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu