İtalya ve Türkiye’nin EURO 2032’ye birlikte ev sahipliği yapma önerisi İtalyan basınında geniş yer buldu. Söz konusu teklif İtalya’da eleştiriyle karşılandı.
BBC Türkçe’den Övgü Pınar’ın haberine göre spor gazetesi Tuttosport, ön sayfasından İtalya’nın Türkiye ile ‘kendi kalesine gol’ attığını ve ortak adaylığı değerlendirdiğini belirterek, “Ev sahibi şehirlerimiz 10’dan 5’e düşecek. Ayrıca ‘despot’. Erdoğan’la anlaşma utanç verici’ diye yazdı. Gazetenin analizinde, bu anlaşma ‘İtalya’nın gerilemesinin’ bir göstergesi olarak yorumlandı ve ‘nefes darlığı çeken bir ülke ve İran’la anlaşma şeytan’ kullanılmıştır.
‘UYUŞMA YOLUNA GİTMEK ZORUNDA KALDI’
Tuttosport, EURO 2032’ye ev sahipliği yapmanın İtalya’nın futbol altyapısını güçlendirmek için bir fırsat olabileceğini ancak ülkedeki sistemsel eksiklikler ve siyasi takviye eksikliğinin bunu tek başına yapmasına izin vermediğini belirtti. Bu nedenle gazete, ‘demokrasi ve hakların korunması açısından hükümeti örnek olmayan’ bir ülke ile uzlaşma sağlanması gerektiğini savundu. Eski Başbakan Mario Draghi’nin Erdoğan’a ‘diktatör’ dediğini hatırlatan gazete, şunları yazdı:
Draghi, “Bu diktatöre ‘Adını koyalım’ diyebileceğimiz insanlara da ihtiyacımız var” dedi. Toplumun görüş, fikir, tutum ve vizyonundaki farklılıklarımızı ifade etmeye açık olmalıyız ama aynı zamanda ülkemizin çıkarları için işbirliğine de hazır olmalıyız. “Doğru dengeyi bulmalıyız” dedi. Bu davanın doğru denge olup olmayacağını kim bilebilir?
‘Türkiye BUNU DEMOKRASİ GÖRÜNTÜSÜ VERMEK İÇİN KULLANABİLİR’
La Stampa, birinci sayfasında “İtalya, Avrupa şampiyonluğu için Erdoğan’a sarılırsa” manşetini attı. Habere iki tam sayfa ayrılan gazetenin iç sayfalarında şunlar yer aldı: “Türkiye ile Euro 2032 ortak adaylığı: onların tesisleri olmasaydı İtalyan Futbol Federasyonu başarılı olamazdı. Ancak bu çıkar anlaşması, hassas insan hakları meselesinin mahcubiyetini gizleyemez.”
La Stampa’da yer alan bir yorumda, Türkiye’deki statların İtalya’ya göre ’10 kat modern’ olduğu ve İtalya’nın bu anlaşmayı şampiyonluğu kaçırmamak için yaptığı belirtildi. Yazıda, ‘özgürlüklerin sıklıkla ayaklar altına alındığı’ Türkiye’nin bu anlaşmayı ‘demokrasi görüntüsü vermek’ için de kullanabileceği savunuldu.
Gazete şöyle devam etti:
“Yaklaşık bir hafta önce İtalyan Futbol Federasyonu, futbolun sürdürülebilirliği konusunda farklı bir belge sundu. 60 maddede 2030’a kadar ulaşılacak hedefler: Bunların ortasında, kadınların içinde bulunduğu kötü duruma özel vurgu yapılarak, herkes için eşitlik, hak ve fırsatların sağlanması vardı. Şimdi Uluslararası Af Örgütü’nün raporunun Türkiye ile ilgili birebir konularda neler söylediğini okuyun…
Doğru, Katar’daki Dünya Kupası ve Suudi Arabistan’daki Wonder Cup’tan sonra artık hiçbir şey bizi şaşırtamaz, ancak bu karşılıklı yardımın arkasında (bana bir stadyum verin, size bir demokrasi kartı vereyim) heyecan verici hiçbir şey yok. İtalya ile sonu olmayan, her anlamda başka bir dünya olan Türkiye’nin Avrupa Şampiyonası düzenlemesine ihtiyacımız varsa, gerçekten son noktadayız.
‘ANTİDEMOKRATİK TÜRKİYEYLE AYNI DEDEDE HESAP VERMELİYİZ’
Avvenire gazetesi de benzer şekilde Katar’da Dünya Kupası ile ilgili tartışmaları hatırlatarak, “Dünya Kupası’nın, kazandığı kadar insan hakları ihlali de bulunan Katar’a verilmesi utancından yeni kurtulmuş olduk. petro-dolar üretiyor, ki bu artık eşit derecede demokratik olmayan Türkiye. Bununla başa çıkmak zorundayız,” dedi.
Avvenire gazetesi, İtalyan Futbol Federasyonu’nun Türkiye ile ‘köprü’ kurma arzusundan bahsettiğini hatırlatarak, “Magna Grecia’mızdan bu kültür köprüsünü İstanbul Boğazı’nın üzerinden değil, Atina’ya götürseydik, Türkiye’nin padişahı Cumhurbaşkanı Erdoğan tartışmasız hüküm sürüyor, anlayabilirdik” dedi.
‘İTALYA’NIN KARARININ ARKASINDAKİ İKİ SEBEP’
Il Giornale gazetesi tam sayfa haberinde ‘jeopolitik yapıştırıcı olarak futbol’ ifadesini kullandı. İtalyan Futbol Federasyonu’nun Türkiye’ye ortak olma kararının arkasında iki neden olduğunu yazan gazete, bunları şöyle açıkladı: “Birincisi: 10 stadın teklif edilmesi gerekiyordu ve bunu yapan (İtalya’daki) birçok stadın durumu. gerekli parametreleri karşılamaması tatmin edici değildi. İkincisi: kamu fonlarının garantisinin olmaması ve bürokratik gecikmeler.”
Il Giornale’deki tahlilde, “Yirmi yıldır Türkiye’nin başında bulunan liderin karakter ve ideolojik terazisinin ağır olduğu, müttefik olsun ya da olmasın herkes tarafından bilinen objektif bir gerçektir” denildi. .” Yazıda eski Başbakan Draghi’nin “diktatör de olsa Erdoğan’la iş yapmak gerekir” açıklaması hatırlatılırken, Başbakan Giorgia Meloni’nin de pragmatik tavırlar sergilediği ve “Türkiye’ye fayda sağlayacak ikili ilişkiler kurma becerisi” gösterdiği belirtildi. ulusal çıkarlar”
Gazete, Erdoğan ve Meloni’nin bu ayki NATO zirvesinde “iki ülke arasında güçlü işbirliğini sürdürme, ekonomik ilişkileri geliştirme ve bölgesel meseleleri” ele aldıklarını yazdı.
MONTELLA İLE RÖPORTAJ: ‘ÇOK GÜZEL BİR STADYUMLARI VAR’
Öte yandan La Gazzetta dello Sport, geçtiğimiz sezon Adana Demirspor’da da görev yapan İtalyan teknik direktör Vincenzo Montella ile yaptığı röportajı yayınladı.
Montella röportajı ‘Çok güzel stadyumları, sıcak taraftarları ve tutkuları var. ‘Onların futbolu rekabetçi’ başlığıyla yayınlandı. Montella, İtalya ve Türkiye’nin EURO 2032 ortaklığının birbirine yakın iki ülke arasındaki işbirliğinin bir göstergesi olduğunu, futbolun çok önemli bir araç olabileceğini belirtti. Hem İtalya’nın hem de Türkiye’nin birçok sektörde yeniden yapılanmaya ihtiyacı var, spor buna çok yardımcı olabilir.” Montella, “Bu şampiyonaya ev sahipliği yapmak hem Türkiye’nin hem de İtalya’nın ileriye doğru doğru bir adım atmasını sağlayacaktır.” İtalya’nın önce statlara müdahale etmesi gerektiğini vurguladı.
Teknik direktör, Türkiye’deki tesislerle ilgili olarak da şunları söyledi: “Küçük ya da küçük şehirlerde bulunanlar da dahil olmak üzere hepsi gerçek stadyumlar. Şahsen görebildiğim, ortalama bir İtalyan kuruluşundan daha üstün. Antrenman merkezlerinde de aynı prensip geçerli: Hemen hemen tüm kadroların kendi tesisleri var… Adana’nın 2021’de küme düşmeye yeni başlamış bir takım olmasına rağmen üç antrenman sahası ve büyük bir misafirhanesi olması ve 2. iyi organize edilmiştir. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’un ‘evlerinden’ bahsetmiyorum bile: Büyük, güzel stadyumları var.”
Montella, Türkiye’deki futbolun “Avrupa’daki diğer büyük turnuvalarla kıyaslanabilecek seviyede olmasa da çok rekabetçi, çok istikrarlı ve teknik olarak çok akıcı” olduğunu da sözlerine ekledi. (DIŞ HABERLER)
