CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Fuat Oktay, dün açıklamalarda bulunan Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu’nu eleştirerek, “Allah’tan kork. Sen yıllarca bu teşkilatın bir üyesi olmuşsun. Yıllarca Cumhurbaşkanının yanında olmuşsun. Bu ülkenin Başbakanlığını ve Dışişleri Bakanlığını yapmışsın. Nasıl bu türlü bir şey söyleyebilecek kadar siyasi ihtirasa sahip olabilirsin?” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, AK Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Türkiye Yüzyılı Başlıyor 2023’e Doğru Şehir Buluşmaları Kayseri’ toplantısına katılmak için Kayseri’ye geldi. Toplantıda terör konusuna değinen Oktay, “Terör, içeride ve dışarıda bizi tehdit eden, bizi güya akılları sıra terbiye etmeye çalıştıkları bir enstrüman. Zati bunu dünyada hiçbir ülkeye karşı da makul güçler ellerinden bırakmadılar. Biz Türkiye olarak bunun karşısında duracağımızı terör nereden gelirse gelsin, kimin olursa olsun ‘senin teröristin, benim teröristim’ halinde bir ayrım olmadan sonuna kadar terörle gayret edeceğimizi hem yurt içinde hem yurt dışında diye belirleyip buna nazaran siyasetleri belirlemeye başladığımızda sonuç almaya başladık. Aslında içeride verdiğimiz gayret PKK, DEAŞ, FETÖ ve DHKPC üzere tüm terör örgütlerine karşı Cumhurbaşkanımızın ‘topunuz gelin’ diye tabir ettiğimiz sonrasında da topuyla topyekun bir uğraş verdiğimiz terörle bir uğraş. Terörle çabayı yapabilmemiz içinde önümüzde bir öbür mani vardı. Vesayetler diyorum ya. Siyasetlerle ilgili aldığımız rakamsal sonuçlar. Bizim terörle çaba edebilmemizle alakalı da önümüzde bir mani vardı. Daima bir pürüz koyuyorlardı. O da terörle çabada kullanacağınız silahlarla ilgili ‘evet ben sana tank veririm ama şurada kullanamazsın. Evet ben sana uçak veririm ama şu bölgede kullanamazsın’ Orada, burada, şurada kullanamazsın dedikleri şey ‘terörle mücadele edemesinler’ anlayışıdır. Bu hem içeride hem de dışarıdaydı. Bizim burada geliştirdiğimiz siyasetler, yani sizin bize koyduğunuz ta 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nda konulan ambargolar sonucunda size karşın biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dediğimiz ve de bağımsızlığımıza yanlışsız attığımız önemli bir adım olan savunma endüstriyle ilgili geliştirdiğimiz politikalardı. Bağımsızlık politikalarıydı bunlar. Ben terörle çaba ederken hiç kimsenin müsaadesini almak zorunda değilim. Silahlarını kullanıyor olabilmek için hiç kimseyle koşullu muahedeler yapmak zorunda değilim. Bu ‘Gerektiği zaman bu millet silahlarını kendisi üretir, geliştirir ve bağımsızlığını bir adım öteye taşır’ dediğimiz ve sonucunu da aldığımız bir siyaset değişikliğidir. Bunu alırken de aslında milletimize güvenmemizin sonucudur” diye konuştu.
‘YERLİ VE MİLLİ OLMAYAN BİR MUHALAEFET VARDI’Suriye, Irak ve Libya’da yapılan çalışmalara değinen Oktay, şöyle konuştu: “Recep Tayyip Erdoğan üzere elinizde çok güçlü bir başkan ve onun oluşturduğu bir tesir alanı olduğunda hamdolsun sonun ötesindeki bu uğraş çok daha kolaylaşıyor. Kolay derken hiçbir şey kolay değil tabi. Hepimiz bunun farkındayız. Suriye’de ve Irak’ta bunun çabasını verdik. Tehdidi yerinde karşıladık. Libya’da bunun mücadelesini verdik. Bazıları anlamadı. ‘Libya ile ne alakası var. Hangi tehditten bahsediyorsunuz’ dedi. Libya’yla biz mutabakat muahedesini imzaladığımızda deniz yetki sonlarıyla ilgili tehdidin nereden geldiğini hala anlayamadılar. Doğu Akdeniz’de bizi karaya hapsetmeye çalışan bir politikanın adım adım uygulamaya çalışıldığı bir ortamda bize çizilen haritaları yırtıp atarken başkaları bunun ne olduğunu, başkaları dediğimi de biliyorsunuz 6’lı masadan bahsediyorum, Kılıçdaroğlu ve beraberindekilerden bahsediyorum. Ne olduğunu bile anlayamayacak kadar dar görüşlü yahut Türkiye merkezi düşünemeyecek kadar milletlerarası dışarıdan bir gözlükle Türkiye’ye bakan yerli ve olmayan bir muhalefet vardı. Biz dışarıdan daha çok muhalefeti içeride gördük. ‘Ne işimiz var orada’ diye. Sonradan bütün dünya anladı. Bizim orada ne işimiz olduğunu o zaman da bütün dünya biliyordu. Sadece 500 yıllık birlikte yaşamamız değildi. Evet o doğruydu. Biz mazlumun yanındaydık. Biz gönül coğrafyamızla birlikte oluruz sürekli. Biz mağdurun yanındayız. Biz sessizin ve sessiz yığınların sesiyiz ama aynı zamanda da Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki veya herhangi bir bölgesinde, dünyada çıkarları söz konusu olduğunda zerre kadar ama ‘bunun sonunda ne olur’ diye hesaplarımızı yaparız. Ona göre hazırlığımızı yaparız. Ama zerre kadar tereddüt etmeden de karar verir ve devam ederiz. Öyle yaptık. ve onu çizdiğimizde bize Doğu Akdeniz’de çizilen o haritaları da yırtıp attık.”‘AKIL VE İZANDAN YOKSUN BİR MUHALEFET LİDERİNDEN BAHSEDİYORSUNUZ’Muhalefeti eleştiren Oktay, “Dün 6’lı masadan birisi bir açıklama yapıyor. Önceden de bir başkası yaptı. Kılıçdaroğlu çıktı. Türkiye’nin bu gelişmelerinden rahatsız olduğu için bir şey söyleyecek ki; gitti burger yedi geldi ya. Herhalde dışarıda aklı başına geldi. Kim ne üflediyse. yahut Londra’da veya başka bir yerde. Bunlar otel lobilerinde buluşmaları seviyorlar ya. Belki orada üflediler. Türkiye’nin gelişmesini ve cari açığını uyuşturucuyla karşılayabildiğini argüman edecek kadar akıl ve izandan mahrum bir muhalefet başkanından bahsediyorsunuz ve bu adam Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin cumhurbaşkanlığına aday olabilmeyle alakalı çırpınıyor. Kimse de inanmıyor. Kendi teşkilatında da kimse inanmıyor, mücadele ediyor. Ben olacağım, sen olacaksın. Böyle bir şey olur mu? Nasıl böyle bir şey düşünebilirsin? Nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin? Hiç mi akıl yok? Dün bir tanesi de ona yanaşmaya çalışıyor. Onun yanaşmacılarından birisi anlamında aynı. Yine akıl ve şeyden yoksun. Yine Türkiye Cumhuriyeti’nin bir halde orayla tıpkı kareye sokmayla ilgili kendini zorluyor. Bu yalnızca siyasi ihtirastan kaynaklanan bir zorlama. Diğer bir şey değil. Davutoğlu’ndan bahsediyorum. Allah’tan kork. Sen yıllarca bu teşkilatın bir üyesi olmuşsun. Yıllarca Cumhurbaşkanı’nın yanında olmuşsun. Bu ülkenin Başbakanlığını ve Dışişleri Bakanlığını yapmışsın. Nasıl böyle bir şey söyleyebilecek kadar siyasi ihtirasa sahip olabilirsin? Nasıl sen Türkiye’nin geleceğinde kelam sahibi olabilecek bir masada ve bu türlü bir masa olmadığının en büyük kanıtıdır bu. Bunlar Türkiye’ye gelecekte yön çizecek öyle mi?” ifadelerini kullandı.’FİYAT ARTIŞLARININ BİLİNCİNDEYİZ’
Gıda fiyatlarındaki artışa değinen Fuat Oktay, “Fiyat artışlarının şuurundayız. Bununla gayret ediyoruz. Birinci etapta aldığımız karar, enflasyonun altında vatandaşımızı ezdirmeme kararıdır. ve bunun gereğini yapıyoruz. Gerek çalışan, sabit gelirli vatandaşlarımıza, gerekse çiftçilerimize, esnafımıza ve sanayicimize elimizden gelen her türlü katkıyı vermeye çalışıyoruz. Enflasyonun altında ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Bu manada da minimum fiyat de dahil yeniden yıl sonuyla gerekli düzenlemeleri yapıyor olacağız. EYT ana konularımızdan birisiydi. Alana çıktığımızda inşallah bununla ilgili de tahlil gelmek üzere ve aslında müddet de fazla kalmadı. Onu da yakında daima birlikte göreceğiz” dedi.
